Bugün her zamanki gibi yağmur yağıyordu. Ama bu sefer farklıydı. Bir yandan yağmur yğıyordu. Bir yandan da fırtına kendini gösteriyordu.
Okula giderken her zaman ıslanıyordum; ama bu kez yağmura bir sürpriz yaptım ve yanıma şemsiye aldım. Ve okula gitmek için yola koyuldum. Yağmur yağıyordu; ama şemsiye sayesinde ıslanmamıştım. Bu duruma yağmur herhalde biraz sinirlenmişti. Ve tüm gün beni beklemişti.
Okul bittiğinde hemen şemsiyemi çıkarttım çünkü ağmur yağıyordu. Eve doğru ilerlerken bir anda fırtına başlamıştı. Bu, yağmurun işi olmalıydı. Fırtınadan kurtulmak için koşuyordum. Fırtına şemsiyemi kırmıştı. Sırılsıklam olmuştum; ama ben kendimi değil şemsiyeyi düşünüyordum. Eve geldiğimde annem beni ve şemsiyeyi gördü. Ne oldu, diye sordu. Olanları anneme anlattım ve bana hak verdi. Özür dilerim anne, demiştim. Annem, gülümseyerek önemli olan şemsiye değil senin sağlığın, dedi.