Yine anneme isyan ediyordum. Eve bir yavru kedi almak için bütün aileyi ikna etmeye çalışıyordum. Ama nedense bir türlü kabul etmiyorlardı. Nedenini sorduğumda ise hep aynı cevabı veriyorlardı. Neymiş, ben ona bakamazmışım, hayvan da onların başına kalırmış. Ne kadar bakarım desem de kimse beni dinlemiyordu.
Bir iki hafta sonra arkadaşım kedisinin yavruları olduğunu; istersem birini bana verebileceğini söyledi. Ben de ailem kabul etmese de bir hayvanım olmasını çok istiyordum.Bu yüzden arkadaşıma kabul ettiğimi söyledim.
Aradan üç gün geçtikten sonra birden kapı çalındı. Dışarı baktığımda arkadaşımın geldiğini gördüm. Ve elinde yavru bir kedi vardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Annem kimmiş o diye sorunca adeta korkudan dilim tutulmuştu. Ben cevap veremeyince annem kendisi gelip aşağıya baktı. İlkin şaşırdı. Daha sonra arkadaşımı tanıdığı için kapıyı açtı. Arkadaşım içeri girdi ve olanları anlattı. Annem bana çok kızmıştı; ama çaktırmamaya çalışıyordu. Annem arkadaşımdan kediyi alıp gitmesini istedi. Ben arkadaşımın yanında çok ısrar edince annem kedinin kalmasına izin verdi. Israrıma dayanamamıştı.
Arkadaşım bir süre sonra gitti. Annem resmen bir yanardağ gibi bana patladı. Ben buna rağmen kararımdan vazgeçmiyordum. En sonunda annemle bir anlaşma yaptım. Bir hafta içinde o kediye bakabileceğimi ispatlayacaktım. Onun her şeyi ile ben ilgilenecektim. Annem de bunu kabul etti. Akşam olmuştu. Babam gelmişti. Babam evdeki kediyi görünce biraz sinirlendi; ama annem babamla konuşunca mecburen babam da kabullendi.
Bir hafta yavaş yavaş geçmeye başladı. Bu bir hafta içinde kedinin ihtiyaçlarını hiç itiraz etmeden karşılıyordum. Bir haftanın sonunda akşam kediyi kucağıma alarak koşa koşa annemin ve babamın yanına gittim. Söyleyecekleri kararı bekledim. Annem ve babam kediye bakabileceğimi bu yüzden evde kalmasına karar verdiklerini söylediler. O akşam sevinçten ne yapacağımı bilemedim. Sonunda amacıma ulaşmıştım.