Küçük kız ayakkabısının olmadığını ailesine söyleseydi olaylar nasıl gelişirdi?
Mecburen babamın karşısına geçip olanları anlattım ve bir çift kırmızı pabuca ihtiyacım olduğunu söyledim. Babamdan ilk kez bir şey istediğim için bu istediğimi geri çevirmedi. Tedirgin bir tavırla "Tamam, kızım." dedi.
Ertesi gün sabah olduğu vakit kahvaltı yapmak için koştum. Kahvaltımı yapıp okula gittim. Öğretmenimiz yavaş yavaş gösteriye hazırlanmamızı istedi. Gösteri ertesi gündü. Ben babamı çok zorlamak istemiyordum. Onun kırmızı pabuçları alacağına emindim. Akşam eve gelince babamın evde olmadığını fark ettim. Anneme, "Babam nerede?" diye sorunca "İştedir, birazdan gelir." dedi.
Ben, babam gelmeden uyumuştum. Sabah kalktım ve babama bakmaya gittim. Babamı bulamadım. Annemin mutfakta olduğunu fark edince annemin yanına koştum ve babamın nerede olduğunu, ayakkabılarımı hala almadı mı diye sordum. Annem okula hazırlanmamı babamın ayakkabıları bana yetiştireceğini söyledi. Ben de okula gitmek için hazırlandım. Gösteri başlamak üzereydi. Benim tiyatronun girişinden gözlerim ayrılmıyordu. Öğretmenim yanıma geldi ve gösterinin beş dakika sonra başlayacağını söyledi. Be şüphelenmeye başlamıştım. "Acaba babam bana ayakkabıları yetiştirebilecek mi?" diye düşünüyordum. Biraz sonra babamın koşa koşa içeri girdiğini gördüm. Hemen yanına gidip ayakkabıları aldım ve giydim. Tam babama teşekkür etmek için başımı kaldırdım ki babamın kızarmış ve şişmiş gözlerini gördüm. Ama, hocamız "Gösteri başlıyor!" deyince bir şey diyemeyip gittim.
Gösterimiz başarıyla tamamlandı. Babamın yanına koştum ve eve gittik. Babamın o halinden dolayı yol boyunca konuşamadım. Eve geldik. Sonradan öğrendim ki babam o akşam kırmızı pabuçları alabilmek için bütün gece çalışmış. Bunu duyunca ağlayarak babamın yanına gittim ve teşekkür edip ona sarıldım.
Küçük kız, kırmızı ayakkabısı olmadığı için oyunda rol almak istemeseydi olaylar nasıl gelişirdi?
Sanırım gösteriye katılmayacaktım. Ertesi gün öğretmenim bendeki durgunluğu fark etmişti. Teneffüste beni yanına çağırdı ve neden böyle olduğumu sordu. Ben, "Bir şey yok öğretmenim." dedim; ama öğretmen buna inanmamıştı. Hocam anlatmamı isteyince mecburen anlattım. Öğretmenim bana halledeceğini söyledi. Benim içim rahatlamıştı. Eski mutluluğuma geri döndüm.
Ertesi gün gösteri başlamadan öğretmenimin gelmesini bekledim. Öğretmen elinde kırmızı pabuçlarla geldi ve bir arkadaşından bulduğunu söyledi. Ben öğretmenime teşekkür edip hemen kırmızı pabuçları giydim ve arkadaşlarımın yanına koştum.
Gösteri sona erdiğinde çok beğenilmişti. Eve gidip anneme gösteriyi anlatmak için sabırsızlanıyordum.