Küçük kız ayakkabısının olmadığını ailesine söyleseydi olaylar nasıl gelişirdi?
Gücümü topladım ve babama söyledim. Babam bana, "Maddi durumumuz bu ara pek iyi değil kızım ; ama en kısa sürede almaya çalışacağım." dedi. Ben, "Gösteri yarın babacığım." dedim. Babam telaşlandı; çünkü beni gösteride oynatmak istiyordu.
Sabah olduğunda babam kahvaltıda yoktu. Anneme nerede olduğunu sordum. Annem sürpriz dedi. Beş on dakika sonra kapı çaldı. Gelen babam olsa gerek. Kapıyı açtım ve babam elinde poşet ile içeri girdi. Poşetlerin içinde daha hiç kullanılmamış pabuçlar vardı. Çok mutlu olmuştum. Babama sıkı sıkı sarıldım. Onu çok seviyordum. Hemen kırmızı papuçları denedim, bana tam olmuşlardı. Hemen nasıl aldığını sordum. O da "Ayakkabıcıdan indirim ile bir günlüğüne aldım kızım." dedi. Babam bunu söylerken çok üzülmüştü. Çünkü sadece bir günlüğüne almıştı. Babama, "Sen üzülme babacığım, nasıl olsa terliklerim var." dedim. Sıkı sıkı sarıldık.
Gösteriye gittik, çok güzel geçti. Hiç hata yapmadan gösteriyi bitirdik. Sonra kırmızı pabuçları geri vermeye gittik. Ayakkabıcı zor durumda olduğumuzu görünce bana kırmızı pabuçları hediye etti.
Küçük kız, kırmızı ayakkabısı olmadığı için oyunda rol almak istemeseydi olaylar nasıl gelişirdi?
Kırmızı ayakkabım olmadığı için gösteriye katılmamaya karar verdim. Bu kararımı öğretmenime söylediğimde bana, "Senin bu yeteneğini gördüğüm için seni başrol olarak seçtim. Elbet bir çözüm yolu buluruz, hemen vazgeçme." dedi. Benim hiç ümidim yoktu.
Eve gittim. Anneme ve babama da söyledim. Onlar da üzülmüşlerdi. Maddi durumum olmadığı için yetenekli olduğum bir alanda istediğimi yapamıyordum. Ertesi gün yüzüm asık bir şekilde okula gittim. Bir de ne göreyim, öğretmenim benim için kırmızı pabuçlar almış. Hemen öğretmenime teşekkür ettim. İlk kırmızı pabuçlu provamı yaptım. Eve gittiğimde bu haberi duyunca annemler de çok sevindiler. Bir gün sonra gösterimizi çok güzel bir şekil de tamamladık.