Günlerden salıydı. Evden çıkmadan önce hava durumuna bakmıştım. Çünkü dışarısı çok karanlıktı; sanki kıyamet alâmetiydi. Hava durumunda bir hafta boyunca yağmur vardı. Kendi kendime düşünmeye başladım. Acaba şemsiye almalı mıyım? Hava yağmurlu; ama bugün zaten görsel sanatlar dersimiz var. Hem görsel sanatlar dosyamı hem de şemsiyemi bir arada taşıyamam, dedim ve şemsiyemi almadan evden çıktım.
Okula doğru giderken bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. Okula gidene kadar o kadar ıslandım ki beni bir bez gibi sıksanız kovalarca su çıkacaktı. Görsel sanatlar dersine girdiğimizde öğretmenin hasta olduğunu öğrendim. Keşke şemsiyemi alsaydım , dedim kendi kendime.
Ertesi gün şemsiyemi aldım; ama ne çare yağmur arkadaşı rüzgârı da almış geliyordu. Rüzgar şemsiyemi uçurdu. Koşa koşa eve geldim. Olan biteni anneme anlattım. Annem beni kuruttu ve sonra da okula götürdü.