Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir varmış bir yokmuş. Günlerden bir gün Pamuk Prenses yolda uça uça gidiyormuş. Ağaçlar şarkı söylüyor, kuşlar sohbet ediyormuş.
Pamuk Prenses aç bir kuş görmüş. Kırmızı örtülü örülmüş sepetinden güzel mi güzel kokulu sıcacık bir peynirli börek çıkarmış. Böreği tam kuşa ikram edecekken başka bir kuş havadan süzülerek böreği kapıvermiş. Bu duruma hem Pamuk Prenses hem de aç kuş çok sinirlenmiş. Kuş öyle acıkmış ki dayanamayıp oradan uzaklaşmış.
Bu olayın üstünden birkaç gün geçmiş Pamuk Prenses yine uça uça gidiyormuş; ama aklından kuşun aç hali gitmiyormuş. Birden böreği çalan kuşu görmüş ve ona sormuş. "Niçin sana ait olmayan bir şeyi izinsizce aldın?" Kuş şöyle cevap vermiş: "O anda börek havadaydı ve ben de havada bir börek görünce aldım." Pamuk Prenses buna cevap verememiş ve sessizce oradan ayrılmış. Ayrılmış ama aklından o kuş hiç gitmiyormuş.
Ertesi gün penceresinin önüne bir şeyin çarptığını görmüş. Görür görmez koşmuş. Bir de ne görsün? O gün ki aç kuş oradaymış. Pamuk Prenses ona hemen sıcacık ve taze bir bardak süt getirmiş. Kuş aç karnını doyurmuş. Prenses kuşu çok sevmiş. Kuşun hakkı yenildiği için siniri geçmeyen Prenses diğer kuşa ders vermesi gerektiğini düşünmüş. Aynı durum diğer kuşun başına da gelmiş. Prenses yine kırmızı örtülü örülmüş sepetinden börek çıkartıp diğer kuşa verecek gibi yaparken hakkı yenilen kuş böreği kapmış. Diğer kuş bunun çok kötü bir duygu olduğunu anlamış ve bir daha böyle bir şey yapmayacağına söz vermiş.