Bir varmış bir yokmuş deve tellal iken, horoz imam iken, manda berber iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken köyde bir kız yaşarmış. Kızın sihirli güçleri varmış. Ama bu sihirli güçlerini kendisinden başka hiç kimse bilmiyormuş. Ailesi bile! Bu sihirli güçleri kendisi büyüdükçe güçlenmiş aynı zamanda kinlenmeleri de.
Kendisine kötü davranan veya alay eden kişilere dersini vermeyi düşünüyormuş. sonuçta onlardan daha güçlüyüm, diyormuş kendi kendine.
Onunla alay eden çocuğu evlerine davet etmiş. Çocuk zar zor da olsa kabul etmiş davetini. Parmağını şıklatmış ve hemen eline bir damlası bile öldürecek zehir gelmiş. Annesi güzel yemekler hazırlamış ve kız onun yemeğinin içine bir damla zehir katmış. Çocuk tam yemeği yiyecekken vicdanı el vermemiş. Zamanı dondurmuş ve o yemeği çöpe atmış yerine yenisini koymuş.
Niye böyle bir şey yaptığını düşünüp durmuş. Çocuğu sihirlemiş ve çocuk bir daha hiç böyle bir şey yapmamış. Kız ve çocuk artık herkese eşit ve iyi davranmaya başlamışlar.