Sabah kardeşimin beni sarsmasıyla uyandım. Kardeşim "Kalk artık dışarı bak!" diye bağırıyordu. Ben zorda olsa kalkıp dışarı baktım. Dışarı baktığımda yeryüzü sanki beyaz bir halıyla kaplanmıştı. Anneme "Dışarı çıkabilir miyiz?" diye sorduktan sonra kardeşimle birlikte sıkıca giyinip dışarı çıktık.
Biraz kar topu savaşı yaptıktan sonra ben kardeşime coşkulu bir ses tonuyla "Kardan adam yapalım!" dedim. Kardeşim bunu duyar duymaz hemen küçük bir kartopu yapıp onu büyüttü. Bu kardan adamın kafası olacaktı. Ben de o sırada kardan adamın gövdesi için uğraştım. Birlikte kardan adamımızın kafasını ve vücudunu yaptık. Etraftan bulduğumuz dört dal parçasıyla kardan adamın kollarını ve çatık kaşlarını yaptık.
Ben "kardan adamımız bir lise öğretmeni olsun." dedim. Kardeşim "Nasıl olacak o?" diye sorunca ben hemen "Beni burada bekle." deyip evden kardan adam için malzemeler almaya gittim. Şapka, gözlük, kravat, ceket, havuç ve altı adet zeytin aldım ve kardeşimin yanına gittim. Aldığım malzemelerin çoğu babamındı. Kendi kendime "Babam inşallah kızmaz." dedim ve kardan adamımızı süslemeye başladık.
Bitirdiğimizde ciddi bir lise öğretmenimiz olmuştu. 1-2 dakika sonra annem eve çağırdı. Biz ne kadar gitmek istemesek de içeri gittik. Birkaç saat sonra bulutların yerini parlak güneş almıştı. Ne yazık ki kardan adamımız erimeye başlamıştı. Pencereden kardan adamımızın eriyişini üzgün bir şekilde izledik.