Melek, sabah uyanır uyanmaz pencereden dışarıya baktı. Yağmur yağıyordu. Hem de bardaktan boşanırcasına… Kararlıydı… Evet, evet, bu sefer yağmurdan kurtulabilirdi.
Melek okula giderken yağmur daha da hızlı yağmaya başladı. Ama, bu sefer kurtarıcısı, şemsiyesi yanındaydı… İşte, hiç ıslanmadan okula gelmişti bile. Okula girdiğinde rahatlamıştı.
Okul çıkışında yağmur devam ediyordu. Melek de şemsiyesini açmış eve gidiyordu ki yağmur ve şiddetli rüzgâr dolayısıyla şemsiyesi kırıldı. Melek, bu duruma çok üzüldü. Annesinin evde olup olmadığını bilmiyordu. Çünkü, annesi akşamdan rahatsızlanmıştı. İşten izin alıp almayacağı henüz belli değildi. Sabah iyi olursam işe gideceğim, iyi olmazsam gidemeyeceğim, izin alacağım, demişti. Eve girdiğinde annesi ordaydı ama ona kızmadı tam tersine yagmurun hayatımızda ne kadar etkili olduğunu anlattı ve Melek çok mutlu oldu.